Dil mi? Oda ne?

Bu yazımda sizlere programlama dilleri hakkında düşündürmeye çalışacağım. Bu yazı kısa olacağına benziyor.

Şimdi düşünün; Sınıftasınız, hoşlandığınız kız önünüzde oturuyor. Aklınızdan ne geçer? Tabikide onunla konuşmak. Ama nasıl? Ne yapsamda onun dikkatini çeksem dersiniz, değil mi?

Evet.. Dikkati dilimizle çekeriz yani kullandığımız kelimeler, sözcükler çok önemlidir. En kısa ama ona ilgi duyduğumuzu belli edecek kelimeler. 

Şimdi gelelim yazılıma.. Yazılım yapmak için seçeceğimiz dilde bizim programın en kısa sürede cevap verecek biçimde tasarlayabileceğimiz türden olmalıdır.

Araştırdınız ve en uygun dilin Java olduğunu öğrendiniz ama siz Java değilde, C# veya Visual Basic biliyorsunuz. Sakın vazgeçmeyin çünkü gerek java olsun gerekse C# ya da Visual Basic olsun. Bunlar bir biri ile aynı şeyler.

Sadece yazılım şekillerinde farklar vardır. Ama sorun değil. 1-2 günün sonunda öğrenmiş olursunuz. Siz yeterki Algoritma'nınızı sağlam kurun. OOP(İleride değineceğiz) kulanmaya çalışın. Kodunuza Testler yazın.

Bunları yaptıktan sonra Microsoft Salih.Antalya diye bir dil çıkarsa bile sorun değil.

İyi Algoritmalar kurmanız, dileğiyle..

EBU ABDULLAH MUHAMMED BİN MUSA EL-HARİZMİ' ye selam olsun..

Başlayalım artık..

İlk önce hepimizin dediği şu algoritma nedir? diye soralım..

Algoritma, aslında arapça El-Harizmi olan kelime Algoritma olarak tarihe geçmiştir. Peki kim bu El-Harizmi?

El-Harizmi, bugünkü Bilgisayar Bilimi ve Dijital Elektroniğin temeli binary sayı sistemini ve sıfırı bulan kişi olarak tarihe geçmiştir. Gerçek adı EBU ABDULLAH MUHAMMED BİN MUSA EL-HARİZMİ 'dir. Hayatı ile ilgili kesin bir bilgi bulanmamaktadır. Ama 783-850 yılları arasında yaşadığı varsayılmaktadır. 

Şimdi de yazılım açısından nedir? sorusuna cevap bulmaya çalışalım...

Algoritma 'ya aslında bir mantık ya da plan denilebilir. Örnek vermek gerekirse, artık havalar ısınmaya başladı ve haftasonu sevgilinizle gezmek için planlar yapmaya başladığınız andan itibaren algoritmayı kullanıyorsunuz demektir. Nasıl mı?

Bugünün haftabaşı olduğunu varsayalım ve cumartesi için gezi ALGORİTMAmızı oluşturalım.

Saat 10.00'da Taksim'de buluşalım. Ordan bi kafeye gider otururuz. 

İşte algoritma yapmış olduk. Tabi bu kadarlık bir algoritmadan gününüzün süper olacağını düşünebilir misiniz? Hayır.. Çünkü detaylandırmadık. Aksilikleri hesaba katmadık. İşte burda olaya sizin zekanız giriyor.

Şimdi tekrar yapalım şunu;

Akşam erken yatalım çünkü sabah saat 08:00 'de kalkmamız ve 08:45 'de yurttan çıkmamız gerekiyor.  Avcılardan Taksim 'e uzaklık yaklaşık 60 dk. Bizim en geç saat 08:55 'de metrobüste olmamız gerekiyor ki; yetişebilelim. Kadınları bekletmeye gelmez. Ama biz bekleyeceğimizi biliyoruz. Ama günün sorunsuz olması için tam saatinde gitemiz gerekli. 

Tamam. Buluştuk. Şimdi ne yapacağız? Eğer hava güzelse ordan beşiktaş sahile ya da bebek sahile gider dolaşırız ama kapalıysa gider bir kafede otururuz. 

gibi ayrıntılarla hikayemizi sürdüreceğiz. Biz herşeyi planladık ama sevgilimiz gelmedi.. Peki şimdi ne olacak? Seneryonun burasında da İSTİSNA İŞLEME girecek. Ama yeni başlayanlar için istisnalar yoksayılabilir ama çok önemlidir. Sevgilimiz gelmediği halde Taksim 'de akşama kadar beklemeyeceğiz demi? Bu da sonsuz döngüye örnek olabilir.

Neyse bugünlük bu kadar.

Bu yazılar beyin fırtınası yapmak üzere yazılmıştır. 

İlk yazım :)

Herkes bir blog yapmış gidiyor. Ben de kandime bir tane açayım dedim.
Sizlere algoritmalar yani programcılık hakkındaki görüşlerimi, bazı seminerleri, teknolojik gelişmeleri ve bazı konulardaki görüşlerimi aktaracağım.